ESTETİK & GÜZELLİK
Mezoterapi
ESTETİK & GÜZELLİK
Mezoterapi
İlk olarak 1952'de Fransız doktor Dr. Pistor tarafından tanınmaya başlandı. Mezoterapi, vücuttaki bir anormalliğin o bölgeye küçük enjeksiyonlar uygulanmasıyla sabitlendiği yaygın bir tedavi şeklidir. Latince "mezo = orta" - "terapi = tedavi" kelimelerinden oluşur ve "orta cilt tedavisi" anlamına gelir.
Ağızdan alınan veya doğrudan kas veya damara enjekte edilen tüm ilaçlar ilgili vücut organına ulaşamaz. Bunun nedeni, bir kısmının muhteşem bir şekilde emilmeden atılmasıdır. Bu nedenle alınan ilacın etkisi sınırlıdır. Ayrıca sistemik ilaçlar kan yoluyla tüm vücuda yayılabileceği için hastalıkla ilgili olmayan ancak o ilaçtan etkilenebilecek diğer organ veya dokuları da etkileyecektir. En iyi sonuçlar için önerilen çözüm mezoterapidir. Bu seçeneğin hiçbir yan etkisi olmadığı ve problemli bölgeye az miktarda mikroenjeksiyon uygulandığı bilinmektedir. Mezoterapi iğneleri küçüktür ve çok fazla acıtmaz, bu nedenle birçok kişi onları diğer tedavi biçimlerine alternatif olarak kullanmak ister. Yaralar dezenfekte edildikten sonra spreylerle uyuşturularak hissizleştirilmesi mümkündür. Gerekli enjeksiyon sayısı hastadan hastaya, hastalığa ve enjeksiyon bölgesine göre değişir. Kaç enjeksiyona ihtiyacınız olacağını farklı faktörler belirleyecektir.
Mezoterapi, kireçlenme, boyun ve bel fıtığı ağrıları, siyatik ve kol ağrıları, migren ve adet ağrıları, spor travmaları gibi tüm eklem hastalıklarında, varis, lenf ödem ve flebit gibi bazı damar hastalıklarında ve selülitlerde estetik amaçlı sıklıkla kullanılmaktadır. damar lekeleri, çeşitli cilt problemlerini, cilt yaşlanmasını ve saç dökülmesini önlemek için yaygın olarak başarıyla kullanılmaktadır.